İşe İade Davası

İşe iade davası, haksız bir şekilde işinden çıkartılan işçinin, 30 gün içerisinde açması gereken bir nevi işçi alacağı davasıdır. Burada amaçlanan husus, işçinin işine geri dönmesi ve işsiz kaldığı süredeki alacağının kazanılmasıdır. Daha çok işe geri dönüş ya da işe dönüş davası olarakta bilinen işe iade davası, uygulamada formalite icabı açılır ve sonrasında işverenden, 4 aya kadar ücret alacağı talep edilir.

İşe iade davası açılması için kanun belirli şartlar ön görmüş olup bunlar İş Kanunu madde 18’de düzenleme altına alınmıştır. İlgili kanun uyarınca;

‘’Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.(Ek cümle: 6552 – 10.9.2014 / m.2) “Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”

Haklı ve geçerli bir sebebe dayanmadan, işçinin iş akdini tek taraflı olarak fesheden işverene karşı işe iade davası yolu açıktır.

İşe İade Davası Şartları Nelerdir?

Yukarıda da belirtildiği üzere işe iade davası açmak için belirli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar İş Kanunu ilgili maddesinde açık bir şekilde sıralanmış olup şu şekildedir;

İş Kanunu’na veya Basın İş Kanunu’na tabi olmak

İşçinin tabi olduğu kanunun İş Kanunu ya da Basın İş Kanunu olması gerekmektedir. Eğer ki haksız bir şekilde işten çıkartılan işçi, Deniz İş Kanunu ya da Türk Borçlar Kanunu’nun kapsamı dahilinde ise işe geri dönmek için dava açma hakkına sahip olmayacaktır. Bu hak yalnızca İş Kanunu kapsamında değerlendirilen işçilere tanınmıştır.

İşyerinde otuz veya daha fazla işçi çalıştırılması

İşe geri dönüş davası açılabilmesinin bir diğer şartı ise işten çıkartılan işçinin çalıştığı anda, işyerinde bulunan toplam işçi sayısının en az 30 olmasıdır. İşverenin birden fazla işyeri var ve işçinin çalıştığı iş yerinde toplam çalışan kişi sayısı 30’dan az ise bu durumda işverenin toplam çalışan sayısına bakılacaktır.

İş Kanunu madde 18/4/ 2. fıkrasında ‘’ İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.’’

İş Kanunu bu hükmü ile işçinin korunmasını amaçlamaktadır.

İşçinin en az altı aylık kıdeminin bulunması

İş Kanunu madde 18 uyarınca işe iade davası açabilmenin bir diğer şartı ise işten çıkartılan işçinin en az 6 aylık kıdeminin bulunmasıdır. Diğer bir anlatımla işçi, 6 ay aktif olarak işyerinde bulunuyor olmalıdır aksi halde işe dönüş davası açma hakkı bulunmayacaktır. Deneme süreli yapılan çalışmalar da kıdem içerisinde sayılmaktadır. Aynı işverene ait farklı işyerlerinde parça parça çalışan ve toplam kıdem süresi 6 aya ulaşan işçiler de yine şartı karşılamış sayılacaklardır. Madende çalışan işçiler bakımından ise 6 ay çalışma şartı aranmamaktadır. İşten çıkartılan maden işçisi, 6 ay kıdemi bulunmasa dahi diğer şartları karşıladığı takdirde işe iade davası açabilecektir.

İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması

İş sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşme olması, bir diğer şartı oluşturmaktadır. Eğer işveren ile aralarındaki sözleşme belirli bir süre sonunda sona erecek şekilde düzenlenmiş ve işçi, bu sürenin sonunda işten çıkartılmış ise işe dönüş davası açma hakkı bulunmayacaktır. Fakat işin niteliği itibari ile belirsiz süreli sözleşmeye dayanması gerekirken belirli süreli sözleşme yapılacak olursa, işçi işe dönüş davası açma şartını karşılamış olacaktır. Bu istisnai durum işçinin işveren karşısında korunmasını amaçlamaktadır.

İş sözleşmenin işveren tarafından geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi

İşe dönüş davası açılması bakımından en önemli şart, işveren ile işçi arasında mevcut bulunan iş sözleşmesinin tek taraflı olarak haksız bir şekilde feshedilmesidir. Eğer anılan sözleşme işçi tarafından haklı ya da haksız bir neden ile feshedilecek olursa şart gerçekleşmediğinden işe iade davası açılamayacaktır. İşveren işçiyi işten çıkartmadan önce kanunda ve doktrinde belirtilen imkanları tüketmeli, son çare ilkesi uyarınca iş akdine son vermelidir. İmkanlar tüketilmeden doğrudan iş akdinin feshedilmesine gidilmesi haksız fesih olacaktır.

İşveren vekili ve yardımcısı olmamak

İşveren vekili ve işveren yardımcısı niteliğine sahip kişiler, işyerinin idaresinden sorumlu olduklarından iş güvencesi kapsamında bulunmamaktadırlar. Bu bakımdan işyerindeki örneğin; genel müdür, müdür, genel müdür yardımcısı v.b mevkideki kişiler işe iade davası açamayacaklardır.

İşe İade Davası Açma Süresi

İşe iade davası yukarıda da belirtildiği üzere işçinin iş akdinin feshedildiğine dair bildirim, işçiye ulaştıktan sonra 30 gün içerisinde açılmalıdır. Aksi halde dava hakkı sona erecektir. Fesih bildirimini alan işçi, hak kayıpları yaşamamak adına alanında uzman bir iş hukuku avukatından destek almalıdır. Zira işe dönüş davası için ön görülen hak düşürücü süre çok kısa olup, uygulamada süre kaçırılması sıkça yaşanmaktadır. Ankara ceza avukatı olarak bünyemizde değerli işçi avukatı meslektaşlarımızı barındırmakta ve siz değerli vatandaşlarımıza iş hukuku bağlamında danışmanlık hizmeti sağlamaktayız.

Yorum yapın